DHA
06 07 2018, 16:37 Güncelleme: 16:39
1769'da kuzeyden gelen Kazak baskınlarına karşı ilk önlem noktasını oluşturmak amacıyla Osmanlı mimarları tarafından inşa edilen Rumeli Feneri Kalesi, ziyaretçilerin ve bölge halkının verdiği zararlar neticesinde harabeye dönmüş durumda.
2004'de restorasyonu için ihale açılan ancak geçen 15 yılda bir çivi bile çakılmayan Kale'nin duvarlarında spreyle yazılmış yazılar, derin çatlak ve çökmeler bulunuyor.
Çevre köylerden gelen çobanlar, büyükbaş hayvanlarını kalenin içerisine getiriyorlar. Hafta sonları kale içinde mangal yapanlara rastlamak da mümkün.Taşların bir kısmının söküldüğü kalenin içi de çöp dolu.
"ARTIK RESTORE EDİLEMEYECEK SEVİYEYE GELEBİLİR"
Restorasyon ihalesini alan firmaya projenin geliştirilmesi için danışmanlık yapan İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller, DHA'ya yaptığı açıklamada restorasyonun başlamak üzereyken kurumlar arası iletişimsizlik nedeniyle çalışmaların durdurulduğunu söyledi. Eyüpgiller, "Üzerinden neredeyse 15 yıl geçmesine rağmen bu yol tekrar açılmadı" dedi.
Kalenin, halkın çok rahat ulaştığı bir noktada olduğunu belirten Eyüpgiller, özellikle giriş bölümünün tahribata uğradığını, bu tahribatta kuvvetli rüzgâr ile dalgalarla gelen tuzun da etkili olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller,"Çok da uzun süre dayanabileceğini ben zannetmiyorum. Belki 10 yıllık bir süreçte artık restore edilemeyecek düzeye geleceğinden korkuyorum. Hayvanların girişine izin verilmemeli elbette. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir kültürel değere bu şekilde bir muamelenin uygun görülebileceğini zannetmiyorum" şeklinde konuştu.
KİRAYA ÇIKARILMIŞTI
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sarıyer'de yer alan kaleyi, 2016 yılı başında 20 yıllığına kiraya çıkarmıştı.
Restorasyonlar Dairesi’nin restorasyon yapma kararı aldığı 46 dönümlük kalede, ihaleyi alacak kiracıya restoran, kafeterya, müze, kütüphane, sanat merkezleri ve sergi salonları yapma izni verilmişti.
Ancak Kale, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 12 Mart 2008 tarih ve 2938 sayılı kararı ile ilan edilen Birinci Derece Doğal Sit Alanı içerisinde kalıyor.
