BUSINESSHT
17 08 2017, 12:45 Güncelleme: 13:07
Resmi rakamlara göre 17 bin 500, resmi olmayan verilere göre 50 bin kişinin yaşamına mâl olan 17 Ağustos depreminin 18'nci yıl dönümü.
İnşaatçı ve müteahhitlere o dönem açılan birçok davanın zaman aşımına uğradığı felakette, bugün dahi en fazla konuşulan iki konu kentsel dönüşüm ve olası İstanbul depremi.
Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, BloombergHT'den Ceren Dilekçi'ye verdiği röportajda 1999'dan bu yana gelinen seviyeyi anlattı.
1 Ocak'tan bu yana tüm Türkiye'de yaklaşık 24 bin deprem yaşandığını ifade eden Özener, son aylarda endişe yaratan Ege Denizi sarsıntıları hakkında konuştu:
" Ülkemiz için 6 ila 6,9 şiddetinde depremlerin tekrarlama sıklığı 18 ay. Ama bu yıl içerisinde iki tane altının üzerinde deprem yaşadık. Bir tanesi Karaburun, bir tanesi Bodrum depremi. 11 bin tane artçı sadece bu iki deprem bölgesinde yaşandı. 6'nın üzerindeki depremler nedeniyle bu yıl içerisindeki deprem etkinliği artmış gözüküyor."
"EGE 3 SANTİMETREDEN FAZLA KAYDI"
Depremlerin bu yıl sıklıkla Batı'da yaşanmasını Ege'deki fay hattının aktif olarak çalıştığının bir göstergesi olarak yorumlayan Özener, "Türkiye her yıl 2,5-3 santimetre Batı'ya doğru hareket ediyor. Bu, Ege'de 3 santimetrenin üzerine çıktı. Buradan biriken enerji dışarı çıkıyor" dedi.
Prof. Dr. Özener, herkesin merak ettiği İstanbul depreminin gerçekleşeceği konusunda tüm bilim insanlarının fikir birliğinde olduğunu, farklılıkların depremin şiddetinin ne olacağı hakkında ortaya çıktığını vurguladı.
"İSTANBUL'DA ŞU ANDA BİR DEPREM OLSA SÜRPRİZ OLMAZ"
"İstanbul'da bir deprem olacağını söylememizin nedeni vatandaşı korkuya salmak değil, halkı bu depremle ilgili bilinçlendirmek" diyen Özener, "Şu anda depremin büyüklüğü ve kaç parçada fay hattının kırılacağı çok önemli değil. Burada ciddi bir tehlike var ve bunun önüne geçmek için atılması gereken adımlar var" diye konuştu.
Depremin ne zaman olacağını belirlemenin bugünkü teknolojiyle mümkün olamayacağının altını çizen Özener, "İstanbul'da 7,2 gibi bir deprem şu anda olsa sürpriz olmaz" dedi. Kandilli Rasathanesi müdürü bu nedenle kentsel dönüşüm projelerinin hızlanması gerektiğini söyledi.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KANDİLLİ'YE DANIŞILIYOR MU?
Sadece İstanbul'da 500 binin üzerinde konutun kentsel dönüşüme gireceğini hatırlatan Özener, Kandilli Rasathanesi'nin kentsel dönüşümle ilgili doğrudan doğruya bir girişimi olmadığını söyledi:
"Biz sadece olası fayların ne kadarlık bir depreme neden olabileceği bilgisini paylaşıyoruz. Kandilli'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürüttüğü bir proje var. 2009'da da benzer bir proje yapılmıştı. Yenilenen bina stoğu, yeni faylarla ilgili yeni bilgiler, zeminle ilgili yeni bilgilerle bunun tekrarlanması, deprem tehlike analizinin yapılması söz konusu."
Başbakan Binali Yıldırım, çarşamba günü katıldığı “Uluslararası Deprem Gerçeği ve Kentleşme Çalıştayı"nda Türkiye'de 7,5 milyon konutun dönüşmesi gerektiğini açıklamıştı.
AFAD'LA ORTAK ÇALIŞMA GRUBU
Prof. Dr. Haluk Özener, yeni dönemde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile gerçekleştirecekleri ortak çalışma hakkında da bilgi verdi:
AFAD'la sürekli bir işbirliği içerisindeyiz. Türkiye'de toplamış olduğumuz verileri online olarak AFAD'a iletiyoruz. Bu zaten yasal bir zorunluluk. Bazen 'Deprem büyüklüğünü AFAD şöyle verdi, Kandilli böyle verdi' gibi farklılıklar oluyor. Çünkü AFAD'la farklı veri grupları kullanıyoruz. İstasyon sayılarımız ve lokasyonları farklı. Bunun aslında biraz daha ortadan kaldırılması ve kavram birlikteliğine varılması gerekiyor. Veri bütünlüğü sağlanması için bir çalışma grubu oluşturulacak. Kandilli ve AFAD arasındaki deprem konusundaki işbirliği, önümüzdeki dönemde artarak verimli şekilde sürecek."
