Metin Akpınar, Zeki-Metin ikilisinde oynadığı karakter gibi gerçek hayatta da hep ikilinin daha akıllısı, daha işini bileniydi. Zeki Alasya, ne kadar hevesli ve savurgansa, Metin Akpınar hep o kadar akıllı ve zengin olarak bilindi.
Akpınar Habertürk'ten Bülent İpek'e verdiği röportajda, astronomik rakamlar kazanan yeni nesil dizi starlarına ileride sefalet yaşamamaları için bir büyükleri olarak yatırım tüyoları verdi.
İşte röportajın ilgili kısımları:
Şimdi gayrimenkul en moda iş, önerebilirim. Herkes ev alıyor. Bunun sonu ne olacak bilmiyorum. Aşağı yukarı her sene yüzde 10, yüzde 15 prim yapıyor gayrimenkul. Orta segmentte biraz şişlik var. Ama lüks satılıyor. Ondan sonra stüdyo da satılıyor.
Hayır şimdi devlet tahvili, hazine bonosu, fiks getirisi olan yatırımlar var. Gençlerin mutlaka bireysel emekliliğe girmeleri lazım. Dünyanın hiçbir yerinde devlet yüzde 25 vermiyor. Kafadan yüzde 25 kârlısınız. Bunu bilmeyen oyuncular bizim vasıtamızla öğrensin.
6 gün sette çalışmaktan dinlenmeye fırsat bulamayan dizi oyuncusu borsa hisselerini takip edebilir mi? Borsayı bilenler oynamalı. Araştıran kurumlar var, yardımcılar var. Tabii profesyonellerle çalışmak çok daha doğru. Ben 1985’ten beri borsa oynarım. Artık usta olduk. Ya da bir başka iş kolunda ticari ortaklık öneririm. O başka, ciddi bir iş.
Hem kurucularındanım hem de yönetim kurulunda çalıştım. Satıldı. Ondan sonra oradan İzmir Kent Hastanesi’ni kurduk. Onun da hem kuruluşunda hem yönetim kurulunda çalıştım. Şimdi İzmir’de bir elektrik şirketinde bir hissem var, bir de turizm şirketinde çok küçük bir hissem var. Onlar bitti artık. Ama öneririm arkadaşlarıma.
Hayır olmaz. Niye olsun ki? Korkmasınlar. Orada belli bir ortaklık varsa o pay belli bir bedel ödenerek alınır. Zaten şimdi şirketler geliştikçe el değiştiriyor, satılıyor. Bire bir buçuk, bire iki kâr elde ederseniz ne mutlu.
“Hayli hayli” demesek de yapabilir. Eğer bir de box office’iniz varsa, durduğunuz yer, sözü- nüz dinleniyorsa; böyle bir kurum içinde olmanız kurum adına da iyidir. O zaman tercih edilirsiniz. Bana teklifler böyle geldi. Düşünün ben daha girişimci değildim yani.
Evet bazı arkadaşlar uçuyorlar. Bizimki efendice... Bizim de 50-60 seneye yakın bir emeğimiz var bu işe. Onun göz ardı edilmemesinden de memnunum.
Bugün 80 milyon Türk vatandaşının ürettiği gayri safi milli hasıla 800 milyar dolar. Bizim zamanımızda bu paralar yoktu. Ben Ulvi Uraz’a girdiğim zaman 3 ay hiç para alamadım. Maaşım 3 ay sonra verilmeye başlandı ve 375 liraydı. Yeni evlenmiştim. Aksaray’da kirası 400 lira olan bir evde oturuyordum, 25 lira açık oradan başlıyordu.
Zengin edecek paralar zaten çok sonra başladı. Yani daha çok reklamlardan aldık biz para. O zaman para çok büyük sorun değildi, ilgi görmüyordu. Biz bununla geçiniyorduk aslanlar gibi. Tutmuş bir iş para getirir. Şimdi gençler iyi kazanıyorlar. İnşallah paralarını doğru yerlerde değerlendiriyorlardır.
Zeki çok merhametliydi. Hesabını hiç bilmezdi. Paranın yönetimi bendeyken sorun yoktu. Masrafları düşerdim, vergimizi yatırırdım. Yönetim ayrılınca zaten borca girdi aslanım benim. Bir insanın kaç arabası, kaç yatı olur? Eğer yatçılık, galericilik yapmıyorsa... Birey olarak 1, bilemedin 2 tane olur. Zeki’nin 8 arabası, 3 teknesi vardı. Teknelerden biri denize bile inmedi. Karada satıldı.