BLOOMBERG NEWS
06 09 2016, 11:57 Güncelleme: 19:48
Piyasalardaki tuhaflıklara bir yenisini daha ekleyebiliriz: En iyi ve en kötü performans gösteren varlıklar arasındaki fark tarihin neredeyse en düşük seviyelerinde.
Burton Malkiel, 1973 yılında yayımlanan ve en klasik borsa kitaplarından biri sayılan Borsada Rastgele Seyir (A Random Walk Down Wall Street) kitabında, "Bir gazetenin piyasa sayfalarına dart atan kör bir maymun bile uzmanlar tarafından özenle seçilmiş bir portföy kadar iyi performans gösteren bir portföy seçebilir" demişti.
O zaman varlıkların performansları arasındaki farkın inanılmaz azaldığı bu dönemde maymunun işinin çok daha kolay olabileceğini söylemek mümkün.
Bu durumu gösteren çok basit bir ölçüt var. CreditSights tarafından hesaplanan "toplam getiri aralığı" en kötü performans gösteren varlık sınıfının toplam getirisini en iyi performans gösteren varlık sınıfının toplam getirisinden çıkartılmasıyla elde ediliyor.
Eylül başı itibariyle, en iyi performans gösteren varlıklar yüzde 14,8 yükselen gelişen piyasa hisseleri. En kötüler ise sadece yüzde 0,2 getiri sağlayan ABD Hazine tahvilleri. Bu da en iyi ve en kötüler arasındaki farkın 14,6 yüzde puana düştüğünü gösteriyor.
2014'te 30 puan olan bu fark, 2015'te ise 22,2 seviyesindeydi. Tarihsel olarak bakıldığında çeşitli varlıklar arasındaki getiri farkı yaklaşık 20 yılın en düşüğüne gerilemiş durumda.
OLAĞANDIŞI TRENDLER
Bu trend piyasanın gel gidişatının üzerinde getiri sağlaması için maaş verilen profesyonel yatırım yöneticileri için pek de iyi bir haber değil.
CreditSights analistleri Glenn Reynolds ve Nathan Wenger, sonuçların bu şekilde gitmesi durumunda 2016'da tarihin en kötü yılının kaydedilebileceğini belirtiyor.
Ayrıca 2016'nın ilginç bir özelliği daha var. Kurum tarafından takip edilen 17 varlık sınıfının hepsi şu anda kadar pozitif getiri sağladı. Bu da piyasalar için bir başka olağandışı duruma işaret ediyor. CreditSights'a göre bu durumun da sonsuz dek gitme ihtimali pek yok.
Analistler, "Piyasanın parasal arka planı sürdürülebilir değil ve önümüzdeki dönemde daha bariz kazananlar ve kaybedenler olacaktır. Bu ekonomik döngüde getiri eğrisi veya temel göstergelerin bir noktada farklılaşması gerekecek" değerlendirmesinde bulundu.
