23 08 2016, 09:21 Güncelleme: 09:23
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) 6 Aralık 2000 tarihinde yönetimine el koyduktan sonra 350 milyon dolara HSBC'ye sattığı Demirbank da FETÖ şüphesi ile tekrar gündeme geldi.
Sabah gazetesinin haberine göre, Üzeyir Garih'in eski ithalat koordinatörü olan ve Demirbank'ın da hissedarları arasında yer alan Doğan Kasadolu, Demirbank'ın o dönemde batırılmasına izin verildiğini ve 2 milyar dolar teklif eden HSBC'ye batırıldıktan sonra 350 milyon dolara satıldığını belirterek, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na ihbar ve şikâyette bulundu.
Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na verilen dilekçede, Demirbank'ın satışı ve sonrasında organize edilen olaylarda, FETÖ'ye maddi destek sağlanıp sağlanmadığının soruşturulması talep edildi.
Demirbank'ın ortaklarından Sema Cıngıllıoğlu'nun AHİM'de temyiz aşamasında olan davada kazandığı tazminat tutarının, terörün finansmanında kullanılabileceği sebebiyle bu yöndeki iddiaların soruşturulması ve ödemenin yapılmaması için tedbir karar verilmesi istendi.
BDDK'nın Demirbank'a el koymasına ilişkin kararın, usul ve yasalara aykırı olduğunun Danıştay ve Avrupa İnsan Hakları Mahmekesi kararlarıyla sabit olduğuna işaret edilerek, 6 Aralık 2000 tarihli el koyma kararının, haksız ekonomik çıkar sağlama amaçlı olduğu ve bunun sonucunda 2 milyar doların üzerinde bir meblağın FETÖ'ye bütçe sağlanarak eylemlerin finansmanında kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi talep edildi.
Dilekçede, el konulan Demirbank yönetimi ile TMSF ve BDDK'nın birbirlerini ibra ettiklerine dikkat çekilerek, karşılıklı olarak davaların geri çekilmesi gerekirken, Sema Cıngıllıoğlu'nun AİHM'de davasını sürdürmesinin suç teşkil edip etmediğinin de ortaya çıkarılması istendi.
SATIŞ SÜRECİ
BDDK, 2000 yılında aldığı kararda, Demirbank'ın varlıklarının bankacılık faaliyetlerini sürdürmeye yeterli olmadığı gerekçesiyle TMSF'ye devredilmesini kararlaştırmıştı. Banka daha sonra TMSF tarafından 2001 yılında HSBC'ye satılmıştı.
Bankanın hissedarlarından Cıngıllıoğlu Holding yöneticilerinden Sema Cıngıllıoğlu, bankanın haksız bir şekilde fona devredilmesi ve Türkiye'de açtıkları davalarda haklarını arayamadıkları gerekçesiyle 2006 yılında AİHM'ye başvurmuştu. Bankanın hissedarlarından Reisner ise Demirbank'ın devredilmesi sonucu yine Türkiye'de açtığı tazminat davalarının sonuçsuz kalması üzerine 2009 yılında AİHM'ye başvuruda bulunmuştu.
