BUSINESSHT
28 07 2016, 14:18 Güncelleme: 14:58
Darbe girişimi sonrası yayımladığı raporda yer alan ifadeler nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulan AK Yatırım analistine yönelik soruşturma açılmayacağı belirtildi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Ak Yatırım Araştırma Birim Yöneticisi Mert Ülker hakkında 18 Temmuz günü bazı müşterilerine elektronik posta ile gönderdiği araştırma raporunda yer alan ifadeler nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş ve Sermaye Piyasası Faaliyetleri lisansını iptal etmişti.
SPK'dan yapılan açıklamaya göre, Ülker hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu ve 301'inci maddeleri kapsamında suç duyurusu yapılmıştı.
BusinessHT'nin Ankara'daki kaynaklardan edindiği bilgilere göre ise, savcılık Ülker'e hakkındaki suçlamalara ilişkin soruşturma açmayacak.
Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesi "Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" ifadelerini içerirken, 301'inci maddede ise "Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" ifadeleri yer alıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamada, "Bu gibi durumlarda bankalarımızın, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları gibi ortamı, beklentileri olumsuzluğa sevk edecek bir rapor yayınlamasını doğru bulmuyoruz. Arkadaşlar inceleme yapıyorlar. Bilhassa bu gibi zamanlarda durumdan vazife çıkartmaya çalışan bazı kuruluşlar olduğu gibi, bazı bankalar da olabilir. Bunlar Türkiye'deki bankalardan da, yabancı bankalardan da olabiliyor. Ama buna meydan vermeyeceğiz. Böyle bir ortamda fırsatçılık yapılmasına elbette göz yummayız. Bir şey ortaya çıkması durumunda gereği ne ise yapılır" demişti.
Risk danışmanlık şirketi Cornerstone Global Associates’ın kurucusu Ghanem Nuseibeh Bloomberg’e yaptığı değerlendirmede analistleri cezalandırmanın ters tepebileceğini söyledi. Nuseibeh, “Yabancı yatırımcılar eğer bu ortam devam ederse Türkiye’nin finans sektörü ve ekonomideki güvenin kırılmaya başladığı bir noktaya gelebileceğinden endişeleniyor” dedi.
Renaissance Capital küresel başekonomisti Charles Robertson ise, “Türkiye her zaman açık ve şeffaf bir ekonomi olma konusunda iyiydi, en azından veriler konusunda; ancak gelişen piyasa yatırımcıları siyaset hakkında da fikirleri olduğunu hissetmek ister” değerlendirmesinde bulundu.
