HABERTÜRK
30 06 2016, 13:38 Güncelleme: 16:40
Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde Mali ve Bütçesel Hükümler faslı, Brüksel'de düzenlenen hükümetler arası konferansla açıldı. Böylece Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde açılan fasıl sayısı 16'ya çıktı.
Brüksel'deki AB Konseyi'nde gerçekleştirilecek Hükümetlerarası Katılım Konferansına, Türkiye adına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ve Maliye Bakanı Naci Ağbal katılacak. Faslın açılmasıyla, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde açılan fasıl sayısı 16'ya ulaşacak.
Bu fasıl, üyelikle birlikte AB bütçesine sağlanacak fonlar için gerekli mali kaynaklara ilişkin kuralları kapsıyor. Bu alandaki müktesebat üyelikle birlikte doğrudan uygulanmaya başlamakta olup, söz konusu müktesebatın ulusal mevzuata aktarılması gerekiyor.
Bundan önce en son 17. Ekonomik ve Parasal Politika faslı 14 Aralık 2015 tarihinde Lüksemburg AB Dönem Başkanlığında müzakereye açılmıştı.
"AB'NİN YENİDEN İNŞASI BİRLİKTE DÜŞÜNÜLMELİDİR"
Brüksel'de açıklamarda bulunan AB Bakanı Ömer Çelik, "6 ayın içerisinde iki faslı müzakerelere açmamız neleri başarabileceğimizi ortaya koymuştur" dedi.
Çelik, "Göç krizindeki işbirliğinin, Türkiye-AB birlikteliğinin krizler karşısındaki işbirliği kapasitesinin kanıtı olmuştur" diye konuştu. Bu işbirliğinin sonuçlarının ise ilham verici olarak gösterildiğini ve bundan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Avrupa'da en önemli tehlikenin aşırı sağ akımların yükselmesi olduğunu belirten Çelik, kalıcı bir çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye karşıtlığı aslında Avrupa karşıtlığı olduğunu belirten Çelik, Brexit'e de değinerek ana akım partiler Türkiye üzerinden söylem geliştirdiklerine başarılı olamadıkları görülmüştür.
Bakan Çelik, Avrupa'da yeni reformların zorunlu olduğunu ve Avrupa'nın yeniden inşasının birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
"AB DE SÖZLERİNİ YERİNE GETİRMELİ"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu terör örgütleri arasında ayrım yapılamayacağını söyledi ve "Tüm uluslararası camiayı terörün her türlüsüyle ayrım yapmadan mücadeleye çağırıyoruz" diye konuştu.
Vize serbestisi için yol haritasında kriterlerin neredeyse tümünün yerine getirildiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Kendi adımıza yükümlülüklerimizi yerine getirmek için kararlılığımız tamdır" dedi.
AB'den de vize serbestisi konusunda verdiği sözleri yerine getirmesini beklediklerini dile getirdi.
"65 ÜLKE İKİ YILDIR BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜ YENEMEDİK"
Atatürk Havalimanı'na gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili yöneltilen bir soru üzerine Çavuşoğlu, "Son saldırıda da uluslararası camia Türkiye ile dayanışmasını göstermiştir. Taziye mesajlarını ileten tüm siyasilerini samimilerine inanıyoruz ve inanmak istiyoruz" dedi.
Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Sadece dayanışma göstermek yetmez. Esas terörle mücadelede bu kararlılığı göstermemiz gerekiyor. Bunun için de terör örgütleri arasında ayrım yapılmaması gerekiyor. 'Bana zarar veren-vermeyen terör örgütü' ayrımı yaparsak vahim bir hata yapmış oluruz. Aynı dayanışmayı nerede olursa olsun hep birlikte göstermemiz gerekiyor."
DAEŞ'le mücadelede yetersiz olunduğu için örgütün değişik kıtalara yayılmayı başardığını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin DAEŞ, PKK, DHKP-C, YPG gibi terör örgütleriyle aynı anda mücadele ettiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, "Bunlarla ilgili yaklaşım bakımından çfite standtard görüyoruz. Bunları görünce terör örgütleri konusunda çifte standartın olduğunu görüyoruz. Bu hatalardan dönmemiz lazım ve mücadelede kararlı olmamız lazım. Koalisyonda 65 ülkeyiz. Dünyadaki en güçlü ülkeler, iki yıldır 25-30 binlik terör örgütünü yenemiyor" diye konuştu.
"PKK ÇADIRINA İZİN VERMEK DAEŞ ÇADIRINA İZİN VERMEKLE AYNI"
Bakan Çelik ise şöyle konuştu: "Türkiye ile terör saldırısı karşısında dostlarımızın ortaya koyduğu dayanışmayı takdirle karşılıyoruz. Fakat açık bir realite var, terör eylemleri devam etitği müddetçe demek ki yeterince dayanışma içinde değiliz."
"DAEŞ'le biz çoğu zaman tek başımıza sınırımızda mücadele etmek zorunda kalıyoruz" diyen Çelik, "Terör örgütleri arasında ayrım yoktur. AB başkentinde PKK çadırına izin verildiğinde, bunu DAEŞ'in çadırına izin verilmesiyle aynı görüyoruz" dedi.
Bakan Çelik, ortak eylem planına geçilmesini gerektiğinin altını çizdi.
