BIST 100 9.133,21 % 0,59
USD/TRY 32,3700 % 0,08
EUR/TRY 35,0336 % 0,05
Piyasalar
9.133,21
% 0,59
32,3700
% 0,08
35,0336
% 0,05
1,0798
% 0,09
47,66
0,01
2.229,87
% 1,60
87,00
% 1,86
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Tur operatörü turizmdeki çöküş yüzünden oyuncu oldu

Turizmdeki sert düşüşe çare arayan tur operatörü Türkiye'yi Araplara tanıtmak için aktörlüğe soyundu

Tur operatörü turizmdeki çöküş yüzünden oyuncu oldu
REUTERS 06 06 2016, 14:22

Türkiye'ye gelen turist sayısı Nisan'da son 17 yılın en sert düşüşünü kaydederken; turizmde yaşanan kayıp sadece makro ekonomik görünümü tehdit etmekle kalmıyor, gelirleri yüzde 40-50'ye varan oranlarda gerileyen turizm şirketlerini de vuruyor.

Turizmdeki olumsuz gidişattan etkilenen ve yetkililerden çözüm beklemek yerine kendisi harekete geçen bir turizmci ise Türkiye’ye daha fazla turist çekebilmek için alternatif bir proje geliştirdi:

Türkiye'nin en popüler turizm destinasyonlarından Antalya'yı Arap ülkelerine tanıtacak bir dizi çekmek ve bu sayede kente bir milyon Arap turist kazandırmak.

Karnak International Travel CEO'su Serdar Ali Abet'in bu fikri onu sadece projenin destekçilerinden biri yapmakla kalmadı, aynı zamanda dizinin başrol oyuncusu da yaptı.

"Rus uçağı düştükten sonra, turizmci kimliğimden dolayı Antalya'ya ne yapabilirim diye düşünürken, kafamda bir dizi çekme projesi vardı. Bazı arkadaşlara projemden bahsettim ama beni ciddiye almadılar. Bir gün Suudi bir yapım şirketi Türkiye'de dizi çekmeye karar verdi diye internette bir haber okudum. Onlara ulaştım ve teklifte bulundum" diyen Abet şöyle devam ediyor:

"Başlangıçta Antalya'da bir dizi çekme fikri ile pek ilgilenmediler. Fakat onları alıp Antalya'ya getirdim, buradaki imkanları, lüksü ve dizi için önerdiğim villayı gösterdim, hayran kaldılar. Araplar lüksü sever, tabi ki ikna oldular." 

Suudi Arabistan merkezli yapım şirketi Al Sadaf ve TRT Arapça işbirliğiyle çekilen diziye Abet ise lojistik, ulaşım, yeme-içme ve konaklama ile ilgili konularda destek sağlamış.

Ramazan ayı boyunca "Büyük Ev" adıyla yayınlanacak dizi, Arap ülkelerindeki toplam 350 milyon izleyiciye ulaşacak.

Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan, Suriye, Fas, Kuveyt ve Lübnan'dan 30 oyuncunun yer aldığı dizi, altı Arap ülkesinden gelen ailelerin Türkiye'de yollarının kesişmesini konu ediyor.

Al Sadaf Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Arap dünyasında tanınmış bir komedyen olan Hassan Assiri, üç milyon dolar bütçeli dizi ile Arap dünyası ve Türkiye arasında bir köprü kurmayı amaçladıklarını; bunun yanı sıra dizinin Türkiye turizmine de katkı sağlayacağını ifade ediyor. 

GÜVENLİK ENDİŞELERİ VE RUSYA İLE GERGİNLİK TURİZMİ VURUYOR

Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Nisan'da yüzde 28.07 gerileyerek son 17 yılın en büyük düşüşünü kaydederken; dört aylık düşüş ise yüzde 17 oldu. Rus turistteki düşüş ise Nisan'da yüzde 80'e, ilk dört ayda da yüzde 68'e ulaştı.

Ekonomistler, turizm gelirlerinde bu yıl 8 milyar dolar kayıp yaşanabileceğini öngörüyor.

"Sıkıntı Rus uçağının düşmesi ile başladı, ondan sonra hiç istemediğimiz olaylar gündeme geldi. Ruslar Antalya için önemliydi. Bir anda 3-4 milyonluk bir rakamı kompanse edebilmek çok zor" diyen Gloria Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Şahin Senai, birçok Rus futbol kulübünü de Antalya'daki kamplarını iptal ettiğine dikkat çekiyor.

Senai, güvenlik endişeleri nedeniyle Avrupalı turist sayısında da düşüş yaşandığına işaret ediyor.

Tatilini geçirmek için ailesiyle Belek'e gelen Belçikalı Koen D., güvenlik endişesi taşıyanlardan biri. Soyadını vermek istemeyen Koen, daha önce birkaç kez Türkiye'ye geldiklerini belirterek, "Rezervasyonumuzu geçen sene yaptığımız için mecburen geldik. Ama bu, muhtemelen son gelişimiz olacak" diyor.

Diğer taraftan, İngiltere'den ailesiyle Belek'e gelen Naim Ahmed ise hiçbir kaygı taşımadan tatiline devam ediyor:

"Gerçek şu ki, bu tür olaylar her yerde olabilir. Los Angeles sahilinde otururken de bir saldırıyla karşılaşabilirim. Bunun illa Türkiye'de olması gerekmiyor."

Türkiye Otelciler Birliği verilerine göre, Nisan ayında Türkiye genelinde otellerin doluluk oranları geçen yıl aynı dönemdeki yüzde 66.9 seviyesinden yüzde 52.2'ye geriledi.

Belek'te dükkan işleten Bülent Güzelşahin, sadece Rus değil, Avrupalı turistlerde de önemli bir düşüş yaşandığını belirtiyor:

"Turist gelmiyor. Gelenler de zaten korkudan otelden dışarı çıkmıyor. Belek'te 800 civarı mağaza var. Normal sezonda günlük dönen para 3-4 milyon euro. Şu anda ise 500,000 euro civarında. Bu hangi esnafı kurtaracak, bütün esnafın borcu var."

Dizinin çekildiği ana mekan konumundaki villayı bünyesinde bulunduran Regnum Carya Golf Hotel Başkanı Ali Şafak Öztürk ise, dizi projesinin sağlayacağı faydadan umutlu:

"Doluluk oranlarında bölgesel anlamda yüzde 30-40 düşüş var. Kazançlarda da yüzde 40 hatta 50'lere kadar gelen bir düşüş var. Bu proje Rus turistlerdeki kaybı kısmen kompanse edebilir."

DİZİNİN ANA MEKANI ERDOĞAN'IN KALDIĞI VİLLA OLARAK TANINIYOR

Dizisinin ana mekanı konumundaki villa, bölgenin en lüksü olarak öne çıkarken; geçen yıl Antalya'da gerçekleştirilen G-20 zirvesi boyunca da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın konakladığı villa olarak biliniyor.

Öztürk'ün verdiği bilgiye göre, villada bir gece konaklamanın maliyeti ise yaklaşık 8,000 dolar civarında.

Yapımcı Assiri'ye göre, villanın daha önce Erdoğan ile gündeme gelmiş olması, projeyi Arap izleyiciler için daha da çekici kılabilir:

"Ortadoğu'da birçok kişi Erdoğan'ı ve onun tarzını seviyor... Geçmiş yıllarda bir Türk dizisinin mekanını ziyaret etmek ve fotoğraf çektirebilmek için Ortadoğu'dan çok sayıda ziyaretçi Türkiye'ye gelmişti. Benzer bir etki bu dizi sonrasında da yaşanabilir."

Arap ülkelerinde "Nur" adı ile yayınlanan Gümüş dizisinin ardından binlerce Arap turist dizinin çekildiği mekanı görmek için özel turlarla İstanbul'a gelmişti.

Bu potansiyeli görüp Arap ülkelerinden dizinin çekildiği yalıya turlar düzenleyenlerin başında da yine Abet geliyordu:

"Düzenlediğim turlarla Arap ülkelerinden getirdiğim turist sayısını ikiye katlayıp 40,000'e çıkardım. Turizmde ne zaman bir tıkanma görsem, çözüm olarak ne yapabilirim diye düşünüyorum." 

Abet'in iş dünyasındaki bu başarısına karşın, oyunculukta aynı oranda başarılı olup olmadığı ise soru işareti.

"En büyük şanssızlığı çekimlere ilk önce onun sahneleri ile başlamamız oldu. Sahneleri birkaç gün sonra gelse, önce diğer oyuncuları izleyip biraz daha rahat edebilirdi" diyor dizinin yönetmeni Hayal Aslan:

"İlk gün 15-20 sayfa çekmeyi planlıyorduk ama sadece 9-10 sayfa çekebildik. Alışık olmadığı için sıkılıyordu. Fakat zamanla alıştı ve ilk işi olmasına rağmen güzel iş çıkardı."

Çoğu gün geç saatlere kadar sahnelerini tekrar etmek zorunda kaldığını kabul eden Abet, iyi bir performans ortaya koyabilmek için ise çok çalıştığını söylüyor.

"İlk günlerde oyuncular bir sahneyi 2-3 kere tekrarlarsa, bende bu 20-25'lere çıkıyordu" diyen Abet şöyle devam ediyor:

"Sonuçta ben bir patronum. 30 senedir insanlara talimat veriyorum. Burada ise işçi pozisyonuna geçtim, talimat alıyorum. Haliyle sinirleniyorum bazen."

Hiç şüphe yok ki, bir iş adamı için 50 günden fazla bir süreyi setlerde geçirmek kolay bir iş değil.

Bu süre zarfında kendi işini de ihmal ettiğini belirten Abet, "İki aydır ofisime gidemedim. Kendi işimde biraz kaybım oldu... Bir de dizi çekmenin bu kadar maliyetli olduğunu bilmiyordum. Hesapladığımın çok üzerinde harcadım" diyor ve ekliyor:

"Bir aktör para kazandıkça işadamı olabilir. Ama bilmiyorum dünyada kaç işadamı var aktör olmuş. Ben turizme katkıda bulunabilmek için bunu yaptım."

Yukarı

Business HT×