Başbakan Binali Yıldırım liderliğinde kurulan yeni hükümetin bakanları belli oldu.
Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık'tan ayrılmasından sonra düzenlenen olağanüstü kongreyle Genel Başkan seçilen Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulu listesini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a sunmuştu.
65. Hükümet programının da bugün TBMM Genel Kurulu’nda okunması planlanıyor. Programın okunmasından 48 saat geçtikten sonra program üzerinde siyasi parti grupları tarafından gerçekleşecek görüşmelerin 27 Mayıs Cuma günü yapılması, yeni hükümet için güven oylamasının ise, 29 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilmesi düşünülüyor.
Yeni kabinenin ilk toplantısı yarın 14:00'da Beştepe'de gerçekleştirilecek.
Yıldırım tarafından açıklanan Türkiye'nin 65. hükümetinin bakanları şöyle:
Başbakan Yardımcısı - Nurettin Canikli
Başbakan Yardımcısı - Mehmet Şimşek
Başbakan Yardımcısı - Numan Kurtulmuş
Başbakan Yardımcısı - Yıldırım Tuğrul Türkeş
Başbakan Yardımcısı - Veysi Kaynak
Adalet Bakanı - Bekir Bozdağ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı - Fatma Betül Sayan Kaya
Avrupa Birliği Bakanı - Ömer Çelik
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı - Faruk Özlü
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı - Süleyman Soylu
Çevre ve Şehircilik Bakanı - Mehmet Özhaseki
Dışişleri Bakanı - Mevlet Çavuşoğlu
Ekonomi Bakanı - Nihat Zeybekçi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı - Berat Albayrak
Gençlik ve Spor Bakanı - Akif Çağatay Kılıç
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı - Faruk Çelik
Gümrük ve Ticaret Bakanı - Bülent Tüfenkçi
İçişleri Bakanı - Efkan Ala
Kalkınma Bakanı - Lütfi Elvan
Kültür ve Turizm Bakanı - Nabi Avcı
Maliye Bakanı - Naci Ağbal
Milli Savunma Bakanı - Fikri Işık
Orman ve Su İşleri Bakanı - Veysel Eroğlu
Milli Eğitim Bakanı - İsmet Yılmaz
Sağlık Bakanı - Recep Akdağ
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı - Ahmet Arslan
YILDIRIM: RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN YOLU YOLUMUZDUR
AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, 65. Hükümeti açıklamasının ardından. TBMM'deki AK Parti grubuna geldi.
Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Türkiye'nin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü için hayatını seve seve veren kahraman şehitlerimizi şükranla anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.
Bugün yeni hükümetimiz kuruldu, az önce ilan ettik. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun. Cenabı mevlam da yeni dönemde güzel hizmetleri insanımıza, milletimize yapmayı bizlere nasip eylesin. Sizler bizim her şeyimizsiniz, sizler olmadan bizim ne günümüz olur. Milletimiz mutluysa, memnunsa biz ondan ancak ve ancak gurur duyarız, sorumluluğumuz daha da artar, daha da güzel hizmetleri yapmak için canla başla çalışırız.
Sizlerle aynı yolda omuz omuza yürümek benim için şereflerin en onurlusudur. Türkiye'ye hizmet etmek en büyük gururdur. Sorumluluğu bize veren Rabbime hamdediyorum, şükrediyorum.
Partimizin ikinci genel başkanı, değerli yol arkadaşım Sayın Ahmet Davutoğlu'na bir kez daha bu vesileyle ülkemiz için, milletimiz için yaptığı güzel hizmetlerden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Anlamlı mesajıyla kongremizi onurlandıran AK Partimizin kurucusu, Genel Başkanımız, liderimiz, Türkiye'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a buradan sevgilerimizi, saygılarımızı iletiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım, buradan AK Parti grubu olarak diyoruz ki, yolun yolumuzdur, davan davamızdır, sevdan sevdamızdır. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle, gelecekte de böyle olmaya devam edecek.
15 yıl önce beraber çıktığımız bu yolda millet yolunda liderliğinizde ülkemize çok güzel hizmetleri kazandırdık. AK Parti yeri geldi vesayet odaklarının tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Partimizi kapatmaya kalktıklarında karşılarında Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları vardı. Hükümetimize muhtıra verdiklerinde yine karşısında biz, milli iradeden başka hiçbir güç tanımayan kadroların başında Recep Tayyip Erdoğan vardı.
Yine sesim arıza moduna geçiyor, onun için biraz bana müsaade edin, 10 dakika meramımı anlatayım, sonra istediğiniz kadar coşkuya serbestsiniz.
AK Parti 15 yılda, Türkiye'yi nereden aldı, nereye götürdü bu salondaki arkadaşarımızın hepsi şahittir. 2001 kriziyle yerle bir olmuş bir Türkiye'de esnaf siftah yapmadan dükkan kapatıyordu. Başbakanlık önüne kasasını bırakan esnaf vardı. İşte böyle bir Türkiye'yi 2002 Kasım seçimlerinde AK Parti milletimizin teveccühüyle işbaşına geldi, kalkınma dedi, kriz sonrası bozulan ekonomiyi süratle düzeltti.
Öylesine reformlar, dönüşümler gerçekleştirdik ki, IMF'ye borcumuz bitmişti. Bir ülke Türkiye gibi bir ülke, Ortadoğu'nun, Kafkasların, Balkanların istikrar merkezi Türkiye IMF'nin memurlarından talimat alacak konuma gelmişti. Bu, bu milletin onuruna dokunan işti. Bugün IMF'yi göndermekle kalmadık, IMF'ye dedik ki, 'ihtiyacınız varsa kredi açmaya hazırız.'
AK Parti bütün bunları yaparken bazıları da boş durmadı. Yeri geldi, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapacağız bir icat çıkardılar. Hukuk icadı 367 garabeti. Bugüne kadar Cumhuriyet tarihinde Cumhurbaşkanının nasıl seçileceği belli. Defalarca uygulaması var. Bütün bunlar bir kenara bırakıldı, yeni bir içtihat, bir hukuki formül gerçekleştirildi. Bu vesayetin başka bir şekliydi. Milli irade gücünü arkasına alan AK Parti'nin gücünü engelleyen bir girişimdi. Madem öyle işte böyle işte sandık dedik ve AK Parti gerçek sahibine gitti, sandığa gitti. Bizim sandıktan, milletten başka dayanağımız yok. Biz hatırlı çevrelere boyun eğen, istikamet belirleyen bir parti değiliz.
AK Parti 2007 seçimlerinde tekrar güçlenerek çıktı. Davamız haklı, yolumuz doğruydu. Yolumuz milletin yoluydu. Bu sefer Cumhurbaşkanının seçimi kilitlenince çözüm millettir dedik. Millet kararını verdi, 'Cumhurbaşkanını ben seçeceğim' dedi. Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihinde ilk defa milyonlarca vatandaşımızın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızdır. Bu gerçeği bazıları kabul etmese de, dost düşman bunu böyle kabul ediyor.
Şimdi diyorlar ki, 'Cumhurbaşkanı memleket meselelerine karışıyor. Eskiler gibi otursun orada, merasimlere gitsin, protokol işlerini yapsın, temsili olsun.' 21 milyon vatandaşın oyunu alan bir Cumhurbaşkanı ne yapacak? Millete karşı sorumluluğu var. Ben 'Sorumsuzum' diyemez. Siyasi sorumluluğu var, Cumhurbaşkanımız da bu sorumluluğunu yapıyor. Barış için, kardeşlik için, her türlü inisiyatifi kullanıyor, bundan sonra da kullanmaya devam edecek.
Kongre konuşmamda da bahsettim. Önümüzde önemli konular var. Birinci konu terördür. Ülkemizin enerjisini tüketen, milletimizin barışını, huzurunu, güvenliğini tehdit eden terör en önemli konularımızın başında geliyor. Buradan bir kez daha ilan ediyorum. Milletim rahat olsun. Türkiye'yi bu terör belasından mutlaka kurtaracağız. Şimdi bana soruyorlar. 'Bu operasyonlar ne zaman bitecek?' Cevap çok kısa ve net. Kanlı terör örgütü sivillerimize karşı, silahlı saldırıları tamamen sonlandırıncaya kadar devam edecek. İki, kanlı terör örgütü güvenlik güçlerimize silahlı saldırısını durduruncaya kadar devam edecek. Üç mutlak suretle vatandaşımızın can ve mal güvenliği sağlanıncaya kadar devam edecek. Silahların yok olup kaldırılmasına kadar devam edecek. Özellikle bölgede yaşayan vatandaşlarıma sesleniyorum. PKK'nın sizin gibi derdi sorunu yok. O bölgedeki sorun PKK ve terör örgütüdür. Bu sorunu aramızdan çıkarmaya ahdettik, yemin ettik.