BUSINESSHT
06 05 2016, 15:50 Güncelleme: 16:20
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Eyüp Belediyesi tarafından düzenlenen Yeni Hizmet Binası ve Toplu Açılış Töreni'nde gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, 22 Mayıs'ta gerçekleşecek Olağanüstü Kongre'de yeniden aday olmayacağını açıklamasıyla ilgili olarak makamların bir bayrak yarışı olduğunu söyleyerek Davutoğlu'na 20 aylık görev süresi için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı, başkanlık sisteminin bir an önce halkın onayına sunulması gerektiğinin altını çizerek "22 Mayıs'tan sonra 65'inci hükümet kurulacak. Başkanlık sistemine geçtikten sonra bu göreve gelecek kişi Türkiye'nin Birinci Başkanı olarak görevine başlayacak. Bu değişimden korkmaya gerek yok" dedi.
"DAVUTOĞLU'NA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
"Şu dönemde belli sıkıntılar yaşanıyor. Bizim de dayanışmayı çok daha güçlendirmemiz lazım. İktidar partisi olan AK Parti 22 Mayıs'ta kongreye gitme kararı aldı. Hem AK Parti'nin kongre kararı ve Sayın Başbakan'ın aday olmama kararını hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Başbakan'a başbakanlık sürecinde verdiği hizmetlerden dolayı şahsım adına teşekkür ediyorum. Milletimiz bu ülke için tuğla üzerine tuğla koyan kimseyi unutmaz. Sayın Başbakanımızın da müstesna bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Sayın Davutoğlu'na teşekkür ediyorum.
"BU BİR BAYRAK YARIŞI"
Bu tür makamlar bir nevi bayrak yarışıdır. 22 Mayıs'taki kongrede seçilecek kişi bu bayrağı devralacak ve hizmet yarışı bu şekilde sürüp gidecek. Bu bir bayrak yarışıdır. Ben de bayrağı Sayın Abdullah Gül'den almıştım. Çalışmalarımızla hem milletimiz, hem de Rabbimiz huzurunda ibra olmamızdır. Bayrağı devralacak arkadaşlarımıza da şimdiden başarılar diliyorum.
Bu parti ile gelişmeleri yakından takip etmem birilerini rahatsız ediyor. Niye rahatsız oluyorsunuz? Bundan daha tabii ne olabilir? Cumhurbaşkanı olmam geçmişimle, arkadaşlarımla ilişkimi kesmem anlamına mı gelir? Her değişim beraberinde yeni bir heyecan, yeni bir dinamizm getirir.
2008'de de aynı şeyi yaptılar. Ekonomi dibe vuracak dedim. Teğet geçti. Boşuna davul zurna çalmayın. Bu ülke, bu millet dimdik ayakta. Yarınlar bugünden daha iyi olacak. Bugünkü Türkiye dünün rotasız, hedefsiz, amaçsız Türkiyesi değil. Türkiye'nin önünde 2023 hedefleri gibi heyecan verici yol haritası var.
"BAŞKANLIK TAYYİP ERDOĞAN'IN KİŞİSEL MESELESİ DEĞİL"
Benim başkanlık sistemi konusunu gündeme getirme nedenim de budur. 7 Haziran seçimleriyle 1 Kasım seçimleri arasındaki belirsizlik döneminin güçlü Cumhurbaşkanlık ile krize meydan verilmeden geçirilmesi milletimizin memnuniyetini artırmıştır. Milletimizin tercihi ile girilen bu yolun kurumsallaşacağına da inanıyorum. Yeni anayasa meselesi Tayyip Erdoğan'ın şahsi meselesi değildir. Başkanlık sistemi Tayyip Erdoğan'ın kişisel meselesi değildir. Türkiye'nin geldiği nokta hem yeni anayasayı hem başkanlık sistemini öne çıkarmıştır.
"BAŞKANLIK BİZİM İÇİN GELENEKSELDİR"
Meclis'te, komisyonlarda olanları görüyorsunuz değil mi? Başkanlık sistemi olan ülkede bunları göremezsiniz. Bunlar TBMM'yi terörize etmeye çalışıyorlar. Bunlara milliyet perver, vatansever parlamenterler fırsat vermedi, vermeyecekler. Yeni anayasa bir partiye, bir kişiye hizmet edecek değildir. Bu anayasa millete karşı sorumluluk hisseden herkese katılması gerekir. Başkanlık sistemi de bir defaya mahsus uygulanmayacaktır. Başkanlık sistemi bize yeni değil, bizim için gelenekseldir.
"BİR AN ÖNCE MİLLETİMİZİN ONAYINA SUNMALIYIZ"
22 Mayıs'tan sonra 65'inci hükümet kurulacak. Başkanlık sistemine geçtikten sonra bu göreve gelecek kişi Türkiye'nin Birinci Başkanı olarak görevine başlayacak. Bu değişimden korkmaya gerek yok. Herkesten destek bekliyoruz. Meseleyi kişiselleştirenlerin sorumluluktan kaçtıklarını biliyoruz. Kendi istediklerinin başkan olamayacağını bilenler sistemi tıkamaya çalışıyor. Bu anlayışı kabul etmiyoruz. Bunlara rağmen 13 yıldır reformlara imza attık. Yeni bunlara rağmen yeni anayasa ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerekiyor. Başka önerisi olan varsa oturup tartışalım. Bizim derdimizi üzümü yemek. Böyle bir hazırlığı olmayanlara da gölge etmeyin diyoruz."
