BUSINESSHT
20 02 2016, 14:36 Güncelleme: 15:00
İngiltere Başbakanı David Cameron, Downing Street'teki Başbakanlık ofisi önünde yaptığı basın açıklamasında ülkesinin Avrupa Birliği'nde kalıp kalmayacağının oylanacağı referandumun 23 Haziran'da gerçekleşeceğini açıkladı. Açıklama, Cameron'un AB üyeleriyle vardığı anlaşmadan sonra geldi.
"Ülkemiz tarihinde verilecek en büyük karara yaklaşıyoruz" diyerek sözlerine başlayan David Cameron, kararın ülke geleceğini doğrudan etkileyeceğini belirtti.
"Brüksel'i sevmiyorum, İngiltere'yi seviyorum" diyen Cameron, Avrupa Birliği'nde geliştirilmesi gereken çok fazla şey olduğunu ancak ulusal güvenlik için Avrupa Birliği'nde kalmanın daha güvenli olacağını söyledi. İngiliz halkına seslenen Cameron, "Karar sizin ancak benim tavsiyem İngiltere, Avrupa Birliği içinde daha güvende olacaktır" diye konuştu.
"Ülkemizin Avrupa dışında ayakta kalamayacağını söylemiyorum. Tartışılması gereken konu bu değil" diyen İngiliz lider, "Asıl soru gelişme göstermiş bir Avrupa'da mı yoksa kendi başımıza mı daha güvenli ve güçlü olup olmayacağımız" diyerek sözlerine devam etti.
Cameron, sonuç ne olursa olsun bu kararı iletmek için elinden geleni yapacağını söyledi. İngiliz Başbakan referandum sürecini başlatmak için pazartesi günü parlamento önüne çıkacak.
AB İLE İNGİLTERE ANLAŞMAYA VARDI
Bu sabah gerçekleşen AB zirvesi sonrası konuşan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere'nin AB'deki "özel statüsünü" kuvvetlendiren bir anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.
Tusk, varılan anlaşmanın hem AB'nin değerlerini sarsmadığını hem de İngiltere'nin kaygılarını karşıladığını söyledi. 28 üyenin onayıyla varılan anlaşmanın İngiltere'nin "özel statüsünü" kuvvetlendirdiğini ve yasal bağlayıcılığı olduğunu aktaran Tusk, en ufak detaya kadar görüştüklerini ve liderlerin pazarlık masasından kalkmadığını vurguladı.
Bir olduklarını göstermek için fedakarlık yapmaya hazır olduklarını gösterdiklerini kaydeden Tusk, "İngiltere'nin AB'ye, AB'nin de İngiltere'ye ihtiyacı olduğuna derinden inanıyorum. Bu bağı kırmak tamamen ortak çıkarlarımıza aykırı olur. Şimdi karar verme sırası İngiliz halkında" diye konuştu.
ANLAŞMA ŞARTLARI
Varılan anlaşmaya göre, "emniyet freni" uygulamasıyla, AB ülkelerinden İngiltere'ye gelen göçmenler sosyal yardım sisteminden faydalanmak için 4 yıl bekleyecek. Uygulama 7 yıl geçerli olacak. İngiltere bu sürenin 7+3+3 olmak üzere 13 yıl olmasını istiyordu.
Diğer AB üyesi ülkelerden yeni geleceklerin alacağı çocuk yardımlarından kesinti yapılacak, göçmenlerin alacağı çocuk yardımları kendi ülkelerindeki seviyede olacak. Hali hazırda çocuk yardımı alanların hakları ise 2020 yılında sona erecek.
AB'nin yetkilerini artıracak yeni düzenlemeler, İngiltere için geçerli olmayacak.
İngiltere gibi Avro Bölgesi dışındaki ülkeler, ayrımcılığa maruz kalmayacak. İlgili kuralların ihlal edildiği kanaatine varılırsa, acil koruma sistemini devreye sokulabilecek.
İngiltere'nin AB'deki geleceği 2017 sonuna kadar referanduma sunulacak. Cameron, anlaşmaya varılması durumunda referandumda AB'de kalınması için kampanya yürüteceğini ifade etmişti.
