FT
17 11 2015, 09:36 Güncelleme: 09:45
20 yıl önce başlayan Schengen uygulaması sayesinde Portekiz'den Polonya'ya 3,000 kilometrelik mesafede çantalarından pasaportlarını bile çıkarmadan seyahat edebilen Avrupalı vatandaşlar, Paris saldırılarının ardından bir kez daha bu özgürlüklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Financial Times'ın haberine göre, son aylarda zirve yapan mülteci kriziyle bir süredir daha çok sorgulanan Schengen sistemi, haftasonu yaşanan trajik olaylar sonrasında çok daha ciddi tartışılmaya başlanacak bir mesele haline geldi.
Cuma gecesi Paris'te yaşanan ve 129 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar sonrasında Avrupa çok ciddi siyasi bir mesele olan güvenlik konusunu tekrar ve çok güçlü bir biçimde gündeme getirdi. Paris sokaklarında gerçekleşen saldırının bir kısmının Belçika'da planlandığına ve sınırdan silahların arabayla geçirildiğine dair gelen bilgiler sınır güvenliği korkularını bir kez daha desteklemiş oldu.
Sınırsız bir bölge olarak Schengen'in varlığı ulusal emniyet güçleri arasındaki güçlü istihbarata dayalı; ancak bu olaylarda görüldüğü gibi bu iletişimde de pek çok sorun yaşanabiliyor.
Her ne kadar bu önlemlerin olağanüstü durumlarda alınması normal karşılansa da, önümüzdeki dönemde daha katı yeni adımlar da gelebileceği ve bu adımların sınırları bir arada tutan siyasi bağları zayıflatabileceğinden de endişe ediliyor.
Saldırılar sonrası Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, çok anlaşılabilir bir şekilde kamuoyunun endişelerini de kontrol altına almak için Fransa sınırlarını kapatırken, tüm Avrupa'da kontroller en üst düzeye çıkarıldı.
Bazı ülkeler şimdiden göç ve terör arasında bir ilişki kurarak mülteci kabullerine yönelik politikalarını gözden geçirmeye başladı. Polonya hükümeti kamu güvenliğini korumak adına tüm AB ülkeleri tarafından kabul edilen anlaşma kapsamında almayı vadettiği 4,500 mülteciyi kabul etmeyeceğini açıkladı.
Bu bağlamda önümüzdeki dönemde güvenlik endişesi sebebiyle olduğunu söyleyen başka ülkeler de bazı sorumluluklardan vazgeçebilirler.
Schengen sisteminden vazgeçilmemesi durumunda ise Avrupa'nın karşılaştığı güvenlik tehditleriyle birlik içinde mücadele etmenin yollarını bulması gerekir. Bu durumda özellikle Güney sınırlarını güçlendirmek ve istihbarat paylaşımını artırmak için yeni adımlar atılabilir.
