Göçmenlerin umudu Avrupa

Suriyeli göçmenler, Avrupa'nın caydırıcı ve katı sınır güvenlik politikalarına rağmen, umutlarını Batı ülkelerine bağlıyor. 

Kobanili minik Aylan'ın ölümünden sonra oluşan kamuoyuyla, Almanya ve Avusturya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri harekete geçti. Son olarak, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, artan göçmen sayısına karşılık seneye 6 milyar euro ekstra harcama yapacaklarını duyurdu. 

Körfez ülkeleri gibi aynı din, kültür ve dili paylaşan Suriyeliler bu ülkelere gitmek yerine canlarını ortaya koyup Avrupa ülkelerine ulaşmayı hedefliyor. Birçok farklı yollardan, deniz ya da kara yoluyla Avrupa sınırlarına ulaşmaya çalışıyorlar.

Şu ana kadar 4 milyondan fazla Suriyeli ülkesini terk ettii. Türkiye ve Lübnan ise en çok göçmene ev sahipliği yapan iki komşu ülke. 30,000'den fazla göçmen ise Akdeniz'den Avrupa ulaşmaya çalıştı ve her geçen gün bu sayı giderek artıyor. 

Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre, sadece geçen hafta Ege Denizi'nden Yunanistan'a ulaşanların sayısı 5,000'i geçti.

Körfez ülkeleri de şu ana kadar Akdeniz'de ve Macaristan-Sırbistan sınırında yaşanan insanlık dramına sessiz kaldılar. Şu ana kadar Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Bahreyn'in ev sahipliği yaptığı göçmen sayısı sıfır. Uluslararası Af Örgütü, Körfez ülkelerininin bu sessizlik ve hareketsizliğini "utanç verici" olarak değerlendirdi.

KÖRFEZ ÜLKELERİNİN YARDIMLARI

Birleşik Arab Emirlikleri, insanı yardım için 540 milyon dolar harcadı ve Ürdün ve Kuzey Irak'ta göçmen kampı açtı. Göçmenlerin ülkelerine yakın kamplarda kalmasının onlar için en iyisi olduğunu söyleyen yetkililer, Suriyelilere kapılarını kapadı.

Royal United Services Institute, Ortadoğu uzmanı Michael Stephens, "Körfez ülkeleri, Suriyeli göçmenleri bir güvenlik tehtidi olarak görüyor" dedi. Göçmenleri geri çevirmelerinde nüfustaki değişiklik ve sosyal baskı korkusunun inandırıcı nedenler olmadığını belirtti.