GÜNCEL

"Türk ekonomisi, eski kırılganlığını geride bırakmıştır"

Başbakan Binali Yıldırım, Torbalı Belediyesi ve Torbalı Ticaret Odası iş birliğiyle düzenlenen "Güçlü Ekonomi, Güçlü İzmir, Güçlü Türkiye Toplantısı"nda konuştu

Başbakan Binali Yıldırım, Torbalı Belediyesi ve Torbalı Ticaret Odası iş birliğiyle düzenlenen "Güçlü Ekonomi, Güçlü İzmir, Güçlü Türkiye Toplantısı"nda konuştu.

Yıldırım, " Türkiye'nin merkezi değerinin, bölgesel ve küresel fırsatlarının ve aynı zamanda da sorumluluklarının farkındayız. Bunun için daha fazla katma değer üreten, küresel değer zincirinde üst basamaklara tırmanacak bir ekonomi için orta ve uzun vadeli planlarımız var. Kalkınmanının en önemli bileşeni yatırımdır. Türkiye'nin gelecek 15 yılındaki öngörüsünü buna göre şekillendiriyoruz." dedi.

İş dünyası temsilcileriyle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, 94 yıl önce toplanan ilk İzmir İktisat Kongresinde, siyasi ve iktisadi bağımsızlığın ancak birlikte olabileceğini gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyetin kurucu kadrolarını rahmetle, minnetle andığını söyledi.

"TÜRK EKONOMİSİ, ESKİ KIRILGANLIĞINI GERİDE BIRAKMIŞTIR"

Bugün siyasi ve ekonomik hamlelere, kurucu büyüklerin ileri görüşlülüğü, çok yönlü bakışı ve ortak akla verdiği önemin ışık tuttuğunu anımsatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Türkiye bugün baktığımızda dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip, en dinamik nüfusa sahip bir ülke. O günlerden bugünlere gelindiğinde artık ihracat odaklı büyüme, dev projeler, araştırma ve geliştirme ağırlıklı yatırımlar, yenilikçilik, güçlü kamu maliyesi, uluslararası ekonomi yönetiminin bir parçası olmuş Türkiyeden bahsediyorum. Son 15 yılda yakaladığımız siyasi istikrar ve uygulanan gerçekçi politikalar vesilesiyle Türk ekonomisi artık eski yılların kırılganlığını geride bırakmıştır ve bunu defalarca ispat etmiştir."

EKONOMİYE, DEMOKRASİYE VE HUKUKA YATIRIM

Güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin devamlı hale gelmesi gerektiğine dikkati çeken BinaliYıldırım, "İktisadi kalkınmanın ancak halk iradesine dayalı, demokratik bir siyasi düzende mümkün olabileceğini, ekonomiyle demokrasinin atbaşı gittiği, birbirinden ayrı düşünülemeyeceği gerçeğine inanıyoruz. Bu sebeple hem ekonomiye, hem demokrasiye hem de hukuka yatırımı birlikte yapıyoruz. Türkiye, Avrupadan Uzak Asyaya kadar en dinamik ekonomiye ve nüfusa sahip. Türkiye gibi medeniyetlerin buluştuğu, Asya ile Avrupanın bir araya geldiği bu topraklar dünyanın tam merkezini oluşturuyor. Bu yeni değil asırlardan beri bu gerçek değişmiyor." ifadelerini kullandı.