GÜNCEL

AP: Türkiye ile müzakereler askıya alınsın

2005 yılından bu yana ilk defa bir AB kurumu resmen Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması çağrısında bulundu

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) yıllık olağan Türkiye raporu Strasbourg'daki Genel Kurul'da oylanarak kabul edildi.

AP'nin bu yılki Türkiye raporunda Türkiye ile müzakerelerin resmen askıya alınması çağrısı da yer alıyordu.

Bu açıdan bu kabul, üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa resmen bir AB kurumunun müzakerelerin askıya alınması çağrısı olma niteliğinde. Diğer taraftan AP'nin bu kararı AB'yi bağlayıcı bir nitelik taşımıyor.

Tasarı, AP Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından kaleme alınmıştı.

AB BAKANI ÇELİK: RAPORU İADE EDECEĞİZ

Oylamanın ardından değerlendirmelerde bulunan AB Bakanı Ömer Çelik raporu iletildiğinde iade edeceklerini söyledi. Çelik şu sözleri kullandı: Maalesef bu rapor, objektif olmayan bir takım ifadeler içeriyor. Bu rapor esas olarak AB Komisyonu'nun yayınladığı raporun AP tarafından değerlendirilmesidir.

Bir bağlayıcılığı yoktur, siyasi niteliktedir. Burada objektif ve dengeli olmasını gözetiriz. Eleştirilerden faydalanmanın yollarına bakarız. Ancak bu rapor bu objektiflikten uzak. Özellikle 1915 olaylarının 100. yılıyla ilgili tek taraflı yaklaşım gündeme getirilmiştir. Raporda 15 Nisan 2015 kararına yapılan atıf sadece tarihi çarpıtmakla kalmıyor.

Raporu yok hükmünde kabul ediyoruz. Rapor bize ulaştığında aynen geri gönderilecektir. Maalesef bu raporlar artık değerlendirme kriteri olmaktan çıkmıştır. Gerçekler saptırılmaktadır, önyargılarla ifade edilmektedir. 

Bu raporda AP tarafından, anayasa değişikliği maddelerinin uygulanması durumunda katılım müzakerelerinin askıya alınması belirtilmişti. 16 Nisan referandumu oldukça şeffaf ve yüksek katılımlı bir seçim sonucu halkın tercihini ortaya koymuştur. Türkiye'den talep edilen şey, halkın iradesine duyarsız kalınmasıdır. Referandumun neticesi tabiki uygulanacaktır. AP'nin böyle bir çağrı yapmaya hakkı yoktur. Bu antidemokratik bir yaklaşımdır. Türkiye'de bir de bu uygulama görülmeden, bu şekilde tavır alınmasının yanlış olduğunu daha önce de söylemiştik. AP'nin uygulanmasın deme hakkı yoktur."

BAŞBAKAN YILDIRIM: BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDE

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin üyeliğini askıya almayı öneren raporun AP'de kabul edilmesine tepki gösterdi. Yıldırım, "Bu rapor bizim için yok hükmündedir" dedi.

Başbakan Yıldırım şu açıklamayı yaptı:

"Bu rapor bizim için hükümsüzdür. Tam üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik bir aylık bir yol haritası benimsedik. Hem Avrupa’da hem Türkiye’de devam ediyor. Yapılacak işlerin listesini hazırladık. 25 Temmuz’da detaylı olarak görüşülecek. Parlamentolar zaman zaman böyle kararlar alabilir. O kararlar konjenktürel olarak alınan kararlardır. Bizim ise önemsediğimiz konu AB yönetim iradesinin, liderlerinin, üst yönetiminin iradesidir. Orada oluşacak irade bizim için bağlayıcıdır ve biz de ona göre irademizi gösteririz. AB kafa karışıklığından vazgeçsin."

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli de AP'nin bu kararını Türkiye'nin içişlerine müdahale olarak yorumladı. Twitter hesabından değerlendirmelerde bulunan Gedikli, şu ifadeleri kullandı:

"16 Nisan anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin resmen askıya alınması"... Bu nedenle askıya alınması,TÜRK HALKININ İRADESİ ile milli irade ile yapılan sandık kararına saygısızlıktır,İÇ İŞLERİNE MÜDAHALEDİR! Güçlü işbirliği yapalım ancak üye olmayın demek ise Türkiye Cumhuriyeti devleti'nin kabul edebileceği bir durum değildir.

ÜYELİK YERİNE KUVVETLİ İŞ BİRLİĞİ

Oylamadan önce basında taslak hali yer alan raporda "16 Nisan anayasa değişikliği paketinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin derhal ve resmen askıya alınması” için AB devletleri ve Avrupa Komisyonu'na çağrı yapıldığı görülmüştü.

Terörle mücadele, göç, enerji, ekonomi ve ticaret ortak çıkar alanları olarak gösterilirken üyelik yerine "kuvvetli iş birliği" öneriliyor.

AB KONSEYİ'NDE KARAR ALINMASI İÇİN OYBİRLİĞİ GEREKİYOR

Avrupa Parlamentosu'nun bu kararı bağlayıcı nitelik taşımazken, Türkiye ile müzakerelerin dondurulması için AB Konseyi'ndeki 28 ülkenin hemfikir olması gerekiyor. 

Kati Piri oylamadan önce DW Türkçe'ye verdiği söyleşide konseyin yarın çıkıp AP'nin kararını tanımasını beklemediğini söylemişti. 

Piri şunları söyledi: "Geçen yıl AP'nin neredeyse oy birliğiyle aldığı müzakerelerin dondurulması kararı birçok ülkede yankı buldu, birçok ulusal parlamento benzer kararlar aldı. Hollanda ve Belçika gibi ülkelerin parlamentoları AP kararını aynen benimsediler, hükümetlerini benzer kararlar almaya teşvik ettiler. AB Konseyi'nin yarın çıkıp AP kararını kabul etmesini beklemiyorum. Ancak burada büyük bir çoğunluk var. AB Konseyi'nde karar alınması için 28 ülkenin hemfikir olması gerekiyor."

ŞİMŞEK "HAVUZ MODELİNİ" İMZALADI