GÜNCEL

Erdoğan NATO zirvesinde ne konuştu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO zirvesi sonrası açıklamaları

NATO Liderler Zirvesi’nde 28 üyeli örgütün DEAŞ’a karşı koalisyona katılması, terörle mücadele ve ABD 650 milyar dolar dökerken Almanya dahil 20’den fazla üyenin yeterince savunma harcaması yapmaması önemli tartışma başlıklarıydı.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AB başkentinde birliğin temsilcileriyle de görüşmeleri vardı. Son aylardaki yüksek gerilimin ardından, taraflardan olumlu sinyaller gelmeye başladı.

Erdoğan, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli’nin de aralarında bulunduğu gazetecilere temaslarını şöyle değerlendirdi:

MİSAFİR DEĞİL EV SAHİBİ:

İlk toplantımızı Avrupalı Demokratlar Birliği ile yaptık. Avrupa’daki vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu belirttik. Vatandaşlarımıza “Artık burada misafir değil ev sahibisiniz; 100 bine yakın işadamımız var. Arkanızda Türkiye gibi güçlü bir devlet var” dedik. Ayrıca referandum sürecinde kış, çamur demeden demokratik haklarını kullanma hususundaki kararlılıklarından dolayı teşekkürlerimizi ilettik.

FRANSA İLE İŞBİRLİĞİ:

Brüksel temaslarımızda Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron ile görüş tük ve ikili siyasi, ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi noktasında neler yapmamız gerektiğini konuştuk. Tabii, terörle mücadelede istihbarat paylaşımı üzerinde durduk. İslamofobiyle mücadelede kendilerinin de hassasiyetleri olduğunu ilettiler. Savunma sanayiinde ne gibi işbirliği yapabiliriz, bunları konuştuk.

GERİDE BIRAKILMALI:

Tusk ve Juncker ile görüş memizde, AB üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda olumlu bir görüş me yaptık. Göç anlaş- masının uygulanmasını, vize konusunu müzakere ettik. Referandum sürecinde yaşananların geride bırakılması gerekiyor. Tusk ve Juncker, yeni süreç başlatma temennilerini gündeme getirildi.Görüşmelerimizde AB Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani’nin konuları değerlendirmesinde isabetli yaklaşımlarını gördüm.

KORUMAKTAN VAZGEÇİN:

Almanya Şansölyesi Merkel ile de görüştük. İki ülkenin menfaatini, artık güvene ihtiyacımızın olduğunu belirttik. Almanya’da PKK’lıların anlayışla karşılanmasından, FETÖ elemanlarının güvenceye alınmasından rahatsızlığımızı ve darbecilerin iltica taleplerinin kabul edilmesine tepkimizi en sert şekilde gündeme getirdik, “Bunu nasıl yaparsınız?” diye sorduk.

Maalesef bu hususların ellerinde olmadığını, hukukun ve anlayışın iltica taleplerine karşı farklı olduğu tarzında şeyler söyledi. Oysa bu tür şeyler, büyük oranda içişleri, adalet bakanlıklarının, bilemedin hükümetin elinde bir süreçtir. Almanya’da da anlatıldığı kadar zor olduğuna ihtimal vermiyorum.

İSİMLER UYGUNSA OLABİLİR:

Parlamenter heyetin İncirlik’i ziyaret talepleri oldu. Dedik ki: “Öncekinde isimleri gönderdiniz, isimleri uygun gördük, müsaade ettik. Bunda da listeyi Dışiş- leri Bakanı’nız gönderir, isimler uygunsa tabii olabilir...” Zira Alman vekillerinin arasında bazen teröristlere açıkça destek verenler de olabiliyor. Nitekim kendi partilerinden değil ama diğer partilerden olabilir, birilerinin teröristleri açıkça desteklemesinin, beraber hareket etmesinin hoş karşılanamayacağını ifade ettik. Şimdi dışişleri bakanlarımız görüş ecek, ona göre adım atacağız.

‘AB’DEN 12 AYLIK TAKVİM ALDIK’

- AB ve üye ülke temsilcileriyle görüştünüz; kapıda karşılandınız. Olumlu bir hava oluştuğunu görebiliyoruz. Gelecek günlere ilişkin umutlu musunuz, ne tür aşamalar bekliyorsunuz AB ile? “Beyaz bir sayfa açıldı” diyebilir misiniz? Vize serbestisi konusunda bir gelişme var mı?

Tabii birtakım çalışmalar yapmışlar. Kendilerinden bu çalış- maya yönelik 12 aylık takvim aldık. Bu takvim üzerinde Dışiş- leri ve AB bakanlıklarımızla bir çalışma yapacağız, adımları atacağız. Tabii vize meselesi değil sadece, Kızılay ve AFAD’ın oralara yapacakları para yardımı hususunu da gündeme getirdik. Bu husus da gündemde kaldı. Bu konu üzerinde de çalışmaları karşılıklı yürüteceğiz.

‘NATO, YPG’YE PİRÜPAK BAKMIYOR’

- NATO’nun DEAŞ’la mücadeleye aktif katılımı, beraberinde bir başka soruyu da getiriyor. Acaba DEAŞ ile mücadelede NATO unsurlarıyla YPG arasında bir ilişki olacak mı? NATO’nun kurum olarak YPG’ye bakışının nasıl olduğu konusu hiç gündeme geldi mi?

Bu daha önce Stoltenberg’le özel görüşmemizde gündeme gelmişti. NATO’nun YPG’ye öyle müspet bir bakışı söz konusu değil. YPG’ye pirüpak bakmıyorlar. YPG konusunu NATO üyesi olan AB üyesi ülkelerle de konuştuk. YPG’yi ve bizim bu konudaki tavrımızı onlara da anlattık. ABD’nin malum, Rakka’da yapacağı bir operasyon var YPG ile beraber. Ama yine biz tekrar “Ülkemize yönelik herhangi bir yanlışlık olursa angajman kurallarını uygularız” dedik. Şu andaki süreç Irak için de Suriye için de geçerlidir.

‘TATMİN EDİCİ İZAHAT ALAMADIK’

- Merkel’le görüşmenizde bazı tutuklu isimler de gündeme geldi mi?

Onlar kafayı Deniz’e takmış durumdalar. Ben de kendilerine “Sizde çok Deniz var, ben size bunların dosyalarını da verdim” diye hatırlattım. “Ayrıca sizden iltica talebinde bulunanlar var. Bunları koruma altına alıyorsunuz. Önce 4 bin 500 dosyanın bize neticesini verin” dedim. Çünkü bu taleplerimizle ilgili halen netice alamadık. Oralarda PKK, FETÖ cirit atıyor. Bir de “Geçenlerde terörist subayların iltica talebini kabul ettiniz. Bunları bize teslim edin” dedik. Tabii ki tüm bu hususlarda kendilerinden tatmin edici bir izahat alamadık.

- Macron’un da buna benzer bir isteği var değil mi? National Geographic’in kameramanı, fotoğrafçısı istenmiş...

Evet; bunlardan biri Erol Önderoğlu. Çifte vatandaş- mış. Şu anda tutukluluğu kaldırılmış ama yargılanma süreci devam ediyor. Bunu kendilerine söyledik. Diğer Fransızla alakalı da kendisi geri gönderme merkezinde gözaltında. “Süreç devam ediyor” dedik.

'MACRON POZİTİF ENERJİ VERDİ’

- Fransa’nın cumhuriyet tarihinin en genç cumhurbaşkanıyla bir araya geldiniz. Sizde Macron nasıl bir intiba bıraktı? Fransa’ya şifa verebilecek mi?

Çok iddialı bir soru (Gülüyor...) Dün bir, bugün iki. Genç, 40 yaşında bir arkadaşımız. Temenni ederim ki Türkiye-Fransa ilişkilerini bu dönemde çok daha farklı bir yere taşırız. Pozitif bir enerji verdi. Bu enerjinin, gerek yatırımlarda, gerek ticari ilişkilerde bizi iyi bir yere taşıyabileceğini düşünüyorum.

‘NATO’NUN KOALİSYONA KATILIMINI DESTEKLİYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede alınan kararlara dair şunları söyledi: “Küresel terörle mücadelede NATO’nun daha aktif rol alması gündeme hâkimdi. Yük paylaşımı konusu da gündeme geldi. Burada Trump çok açık, net. ‘NATO’nun yanındayız, bütün imkânlarımızı, gücümüzü, desteğimizi vereceğiz ama ülkelerin yük paylaşımında üzerine düşeni yapması lazım’ diyor.

NATO’nun DEAŞ’la mücadelede küresel koalisyona katılımını destekliyoruz. Bu kararın alınması ve ilanı mühimdir’ dedik ve bu karar alındı. Türkiye; PKK, DEAŞ ve FETÖ’ye karşı, yani 3 terör örgütüyle birden mücadele eden tek NATO ülkesidir. Ve burada hedef olarak sadece DEAŞ’ı hedef göstermenin yanlış olduğunu, diğer terör örgütlerinin de ıskalanmaması gerektiğini ayrıca gündeme getirdik. ‘Türkiye’nin hava ve füze savunma yeteneklerinin takviye edilmesi hayati önem taşıyor’ dedik.”