GÜNCEL

Davutoğlu: Reformlarla beraber kuru dengeleyeceğiz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, BloombergHT'nin düzenlediği oturumda Bloomberg'in Londra'daki ofisinde yaklaşık 200 yatırımcı ile bir araya geldi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, BloombergHT'nin düzenlediği oturumda Bloomberg'in Londra'daki ofisinde yaklaşık 200 yatırımcı ile bir araya geldi.

Başbakan Davutoğlu yatırımcılara yaptığı konuşmanın ardından Bloomberg International'in sorularını yanıtladı. 

Davutoğlu söyleşide "Önümüzdeki 4 yılda seçim yok, güçlü bir reform programımız var. 2016 politik, ekonomik istikrar ve ekonomik büyüme yılı olacak" dedi. 

Başbakan Davutoğlu'nun söyleşide öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

-Yeni anayasa bir risk kaynağı değil. 

-Türk ekonomisi dünyadan izole değil, dalgalanma tüm kurları etkiledi. TL'deki zayıflama da daha çok küresel türbülans ile ilgili. 

-Reformların uygulanmasıyla kur yeniden dengelenecektir.

-Asgari ücret artışının enflasyona kısmi bir etkisi olabilir. Artış, Türk şirketlerinin rekabetçiliğine darbe vurmayacak.

-Bizim Merkez Bankamız da diğer merkez bankaları gibi bağımsızdır. Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığı vardır. 

-Terörizm sadece bizi değil birçok turistik merkezi olumsuz etkiliyor. Turistlerin Türkiye'ye gelmeye devam edeceğine eminim.

DAVUTOĞLU YATIRIMCILARA SESLENDİ

Düzenlenen oturumda yatırımcılara seslenen Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

-Tüm yatırımcıları Türkiye'ye davet ediyoruz, sadece yatırım için değil Türkiye'nin güzelliklerini paylaşmak için.

-Gümrük Birliği'ni güncellediğimizde Türkiye ekonomisi daha entegre olacak. Reform gündemi ile dünyanın yıldız ekonomileri arasında olacak. 

-Orta ve yüksek teknolojili sektörlere 5. bölge teşviki veriyoruz. Enerji piyasasında lisans süreçlerini kolaylaştıracağız.

-İstanbul tüm ulaşım bağlantılarının merkezi oluyor.

-Sektörel dönüşüm, yapısal reformlar ve AB gündemi reformlarımızın 3 ayağı. Her mikro reformun tamamlanmasını bizzat takip edeceğim.

-Reform takvimimizi şeffaf bir şekilde belirledik. Reform ajandamız insan odaklı, rekabetçiliği öne çıkarıyor.

-Türkiye'nin hanehalkı borcu GSYH'nin yüzde 19 seviyesinde ve kontrol altında. Hanehalkı borçlarının düşük olması reformlara alan sağlıyor.

-Türkiye'de bankacılık sektörü güvenli ve sağlam.

-İki seçime rağmen populist olmadık, mali disiplini sağladık.

-İhracat pazarlarımız çok iyi şekilde çeşitlenmiş durumda. Çok yakından takip ettiğim bir noktaydı. Ne zaman Avrupa'ya yüzümüzü dönünce İran, Irak'a sırtımızı dönüyoruz. Şimdi Afrika'ya, Latin Amerika'ya döndük. Afrikaya ihracatımız 23 milyar dolara çıktı.

-Cari açıkta da gelişme kaydedildi. 12 aylık rakama bakarsak 34.7 milyar olduğu görüyoruz, iki yıl önce 64.7 milyar olduğunu hatırlayalım.

-Yüzde 8,8 enflasyonda gıda fiyatları ve kur etkisi rol oynadı.

-İkinci olarak istihdam yaratımı. 2008-2015 arası 7 milyon kişiye istihdam sağladık. Bu dönemde işsizlik artarken AB'de, Türkiye'de istihdam arttı. Şu an yüzde 10 neden, aktif iş gücü ve öğrenci sayısından.

-Söylediğim gibi öncelikle Türkiye 2010-2014 arası en çok gelişen ülkelerden biri oldu. Büyümemiz yüzde 5 oldu. Dünya ekonomisinden en yüksek oranlardan biriydi. Geçen yılki yüzde 4'te Çin ve Hindistan sonrasında en büyüğüydü.

-Türkiye-AB ilişkileri olumlu yönde değişiyor, yeni fasıllar açtık.

-Emtia fiyatlarındaki düşüş cari açık ve enflasyon üzerinde olumlu etki yaptı.

-Belirsizliklerin yaşandığı üçüncü çeyrekte yüzde 4 büyüme yaşadık.

-Seçimleri aşı gibi görüyorum. Doğru zamanda olursa yenilenme için iyi oluyor ancak populist davranırsanız risk de yaratıyor. 7 Haziran-1 Kasım arası belirsizlik yaşandı. 1 Kasım'dan sonra 4 yıllık istikrar dönemi başladı. En önemli pozitif gelişme siyasi istikrarımız.

-Negatif trendlere rağmen pozitif gelişmeler de yaşıyoruz. Bölgede riskler devam ederken Türkiye'deki bir takım olumlu gelişmeler yatırımlar ve ekonomik kuruluşlar için ülkeyi güvenli liman haline getiriyor.

-Gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik yavaşlama da öngörülerimizi etkiliyor

-Bunlardan ilk küresel finans sistemindeki oynaklık.

-Tarihin bu noktasında hiçbir ekonomis global ekonomik trendlerden ayrışamaz. 

-Türk ve global ekonominin geleceğine dair fikirlerimizi paylaşacağız. Ben ilk kez Türk başbakanı olarak Bloomberg'den sesleniyorum, ancak bu son olmayacak.