GÜNCEL

Türk şirketleri bekleyen 3 su riski

WWF-Türkiye tarafından hazırlanan son rapor, şirketlerin önündeki su kaynaklarına ilişkin en temel riskleri ortaya koydu

HSBC’nin desteğiyle WWF-Türkiye tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Su Riskleri” raporu, yakın gelecekte Türkiye’nin su kaynaklarını bekleyen çevresel, sosyal ve ekonomik riskleri farklı bir bakış açısıyla değerlendiriyor.

Rapora göre, suyun miktarı ve kalitesi işletmelerin kârlılıklarını, itibarını veya marka değerini olumsuz etkileyebiliyor. Çalışmaya katılan 503 kuruluşun yüzde 70’i su kıtlığını bir risk kabul ediyor.

İşte rapora göre özel sektörü etkileyebilecek en temel 3 su riski:

1) FİZİKSEL RİSKLER

Şirketin ve/ veya tedarik zincirinin su miktarı ve kalitesi üzerindeki performansıyla (başarısı/ başarısızlığıyla) ilişkili riskler.

Su kaynaklarının kıtlığı, taşkınlar ya da su kirliliğiyle ilişkili olan bu risklere karşı en kırılgan olan sektör tarım. Tarımla ilişkili şirketler, yağışların dönemsel olarak değişmesinden veya havza ölçeğinde uygun planlamanın yapılmamasından, suyun yetersizliğinden, kuraklıktan, taşkınlardan veya kirlilikten kolaylıkla etkilenebilir.

2) DÜZENLEME RİSKLERİ

Suyun fiyatlandırılması, tedariki, kullanım hakları, standartları ve şirketlerin faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli izinlerin değişme ihtimali.

Rapora göre, bu konuya ilişkin riskler, ya suyla ilgili düzenlemelerin yeterli olmamasından, ya yaptırımların çok sıkı olmasından ya da iyi uygulanmamasından kaynaklanabilir.

Hazırlanmakta olan havza yönetim planları, yeni su kalitesi standartları ve su tahsisinde ortaya çıkabilecek değişiklikler farklı sektörler için bazı riskler getirebilir. Örneğin yeni su kalite standartlarının getirilmesiyle birlikte, tekstil sektörünün yeni su arıtma önlemleri alması istenecektir.

3) İTİBAR RİSKLERİ

Şirketin, suyla ilgili konularda yanlış uygulamalar yapması, ya da doğru uygulamaların iyi anlatılamaması veya yerel paydaşlarla uygun iletişimin sağlanamaması sonucu marka algısı üzerinde olumsuz sonuçların ortaya çıkması.

Raporda şirketlerin, su kaynaklarını nasıl kullandığı ve faaliyetlerinin tatlı su ekosistemleri ile su kaynaklarına bağlı toplulukları nasıl etkilediğinin toplum gözündeki itibarlarını etkileyebileceğine dikkat çekiliyor. 

TARIM SEKTÖRÜ YARI TROPİK İKLİME HAZIR MI?