Konut sektöründeki sıkıntılar son dönemde hiç olmadığı kadar çok dillendirilmeye başladı. Ellerindeki stokları eritememekten şikayetçi olan konut sektörü temsilcileri, 'Yap-sat' döneminin sona erip 'Yap-sabret' döneminin başladığı görüşünde.
İnşaat ve arsa maliyetlerindeki artışa karşılık konut fiyatlarındaki düşüş eğilimi sektörün içine girdiği darboğazın bir göstergesi.Konut şirketlerinin giderek artan borçlarının ötelenmesi yönünde istekler olduğu da konuşulanlar arasında. Sektörde iflas dalgasının yaşanmasından korkuluyor.
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum geçtiğimiz günlerde lüks konut üretiminde frene basacakları yönündeki açıklamasıyla lüks segmentte daha fazla gidilecek yer kalmadığını işaret etmişti. Son dönemdeki kampanyaların da satışları canlandırmaması, sektör temsilcilerinin sesinin daha gür çıkmasına neden oluyor.
Son dönemdeki veriler de sektördeki kan kaybını doğrular nitelikte. Konut kredisi faizlerindeki artışın da etkisiyle konut satışlarında gerileme dönemi
üçüncü ayına girerken Kasım ayı ile birlikte konut fiyatlarındaki reel kayıp dönemi 3 aya yükseldi.
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, "Konut satışları iyi gitse fiyatlar artar. Konut satışları iyi gitmediği için fiyatlar artmıyor" sözleriyle talep-fiyat dengesine dikkat çekiyor.
Müteahhitlerin elinde oldukça ciddi oranda tamamlanmış konut olduğunu kaydeden Akın sözlerini şöyle sürdürüyor: "Her müteahhit başlangıçta temelden satış ve inşaat sürecinde satışla yüzde 80-90'ını satar, elinde yüzde 10 kadar konut kalırdı. 1000 konutluk bir site yapıyorsan elinde en fazla 100 konut kalırdı. 2015-2016 yılında başlayanların elinde 400-500 tane konut var. Elde konut olup da talep az olunca zam yapılamıyor. Dolayısıyla göreceli olarak konut fiyatları ucuzluyor. Son 2 senedir zam yapılamadığı için konut fiyatları otomatikman ucuzlamış oldu. Herkesin elinde bitirilmiş konut mevcut dolayısıyla artık temelden konut almaktansa bitirilmiş konut almak çok daha ucuza mal oluyor."
Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeki Akbal ise, metrekaresi 6 bin TL ve üstü konutların satışında sıkıntı yaşandığına dikkat çekiyor. Arsa ve inşaat maliyetlerindeki artışın yanısıra faiz oranlarındaki yükselişin konut satışlarını olumsuz etkilediğini bildiren Akbal, "100 metrekare bir daire 600 bin TL değerinde aslında dairenin değerinin 400 bin TL olması gerekiyor. Şu an satış yok.Piyasada arz çok, talep az diye bir algı var. Aslında arz fazla değil. konjonktürden dolayı talep düştü. Kampanyaların süreklilik arz etmesi gerekiyor. Kredi oranlarının, inşaat maliyetlerinin, arsa fiyatlarının düşmesi gerekiyor. Yoksa sektörde daralma olacaktır" sözleriyle tepkisini dile getiriyor.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya'ya göre, geçmişte de olduğu gibi KDV'ye yönelik teşvikler piyasada talebi öne çekebilir.
Kampanyalı satışlarda vadeyi bir döneme yaymak her ne kadar mantıklı olsa da vadeyi yayarken satış fiyatında yapılan artış, tüketiciyi cezbetmiyor. Maya'ya göre son dönemdeki kampanyaların etkili olmamasının nedeni de bu ve aynı segmentteki konutların kampanya dahilinde olması. Uzmanlar, orta ve alt segmenti çekebilecek yeni teşviklerin gündeme alınması gerektiği görüşünde birleşiyor.