BUSINESSHT
24 01 2018, 10:49 Güncelleme: 12:06
Dövizde geçtiğimiz yıl yaşanan yükselişin etkisiyle otomobil fiyatları da artarken, Türkiye’de artık fabrika üretim fiyatı 40 bin liranın altında otomobil neredeyse yok. Yani fabrika maliyeti bakımından alabileceğiniz en ucuz aracın fiyatı 2018 yılında vergiler hariç 40 bin TL civarında olacak.
Peki bu fiyatlarda 1600 motorluk bir araç almaya çalışan vatandaşa bu işin maliyeti ne olur?
1 Ocak 2018’den itibaren almak istediğiniz bu 40 bin liralık otomobil için girdiğiniz otomobil bayiinden en az yüzde 63 vergi ile çıkacaksınız. Yani fabrikada 40 bin liraya mal olan bu araba, %45 özel tüketim vergisi ve %18 katma değer vergisi ile beraber bayide karşınıza 65 bin liranın biraz üzerinde çıkacak.
Fakat bulabileceğiniz en ucuz otomobilin size maliyeti bununla da sınırlı değil. 2000 liraya varan plaka masrafı ve 900 liraya kadar varabilen trafik sigortası ile galeriden çıkma maliyetiniz biraz daha ağırlaşıyor. Fakat arabanın yükü galeriden çıkmanızla hafiflemiyor.
Kasko, motorlu taşıtlar vergisi, aracın sene sonu yaşadığı değer kaybı, finansman maliyeti gibi farklı kalemler de maliyeti artırıyor. Uzmanlara göre sıfır bir araba ilk senesinde yaklaşık yüzde 15 değer kaybediyor. Resmi hesaplamalara göre ise 1600 motorluk otomobilinize yüklenecek olan motorlu taşıtlar vergisi yıllık 1,284 lira.
Otomobil alırken çoğu kişinin ihtiyaç duyduğu fakat otomobil maliyetiyle beraber anılmayan kalemlerden birisi ise kredi maliyeti. 40 bin liralık bir otomobil için çekeceğiniz 36 ay vadeli 20 bin liralık taşıt kredisine günümüz şartlarında toplam 7500 lira faiz ve vergi ödemeniz gerekiyor. Yani yıllık 2500 lira.
Yani uzun lafın kısası özel tüketim vergisi, katma değer vergisi, motorlu taşıt vergisi, trafik sigortası, kasko, finansman maliyeti, yıllık tahmini değer kaybı derken, alabileceğiniz en ucuz fabrika maliyetli arabanızın deposunu fullemeden omzunuza 38 bin lira masraf biniyor.
