Küresel ekonomide dengeler değişmeye başlıyor.
Küresel finansal krizi takip eden yıllar boyunca, ABD ve diğer gelişmiş ülkeler yavaşlarken, Çin'in istikrarlı büyümesi dünyada çarkların dönmesini sağladı. Bugün ise, yaz aylarındaki Çin kaynaklı finansal kargaşalar ve gittikçe büyüyen yavaşlama sinyallerinin ardından, bu ay sonunda Washington'ı ziyaret etmeye hazırlanan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ekonomik eli her zamankinden daha zayıf. İşte hikayeyi anlatan 4 grafik:
1) ABD ticaretine artan bağımlılık
Tüm dünyadan gelen talebin azalmasıyla Çin'in Amerikan tüketicilerin ve şirketlerinin ürünlerini almasına duyduğu gittikçe arttı. Şu anki trend devam ederse, Çin Kanada'yı geçerek ABD'nin en büyük ticaret ortağı olacak. Yani Xi'nin Amerika'nın mutlu bir müşteri olarak kalmasına ihtiyacı var. ABD Başkanı Barack Obama ise ABD'nin Çin'e ihracatı ülke ekonomisinin çok daha küçük bir parçası olduğundan ticari açıdan daha rahat olabilir.
2) Sermaye çıkışlarındaki artış
Temmuz 2014'e kadar geçen 1 yıllık süreçte Çin'den çıkan sermaye 224 milyar dolarken, Temmuz 2015'e kadar geçen süreçte çıkış 610 milyar dolar oldu ve 2007'den bu yana en büyük çıkış olarak kaydedildi. Brookings Enstitüsü Araştırma Görevlisi David Dollar, yatırımlardaki keskin geri çekilme yüzünden, Çin'in ABD imalat ve emlak sektörüne yatırım yaparak sermaye ihracatçısı haline geldiğini ve "öngörülebilir bir gelecek boyunca" da öyle kalmayı sürdüreceğini söyledi.
3) Düşen hisseler, artan oynaklık
Çin'in yuanı devalüe etmesine sebep olacak kadar güçlenen doları saymazsak, en önemli göstergelerden biri borsa. Çin hisselerinde görülen düşüş, gösterge endeksini ABD borsasına göre çok daha volatil hale getirdi.
4) Çin'in elinde eskisi kadar çok ABD Hazine tahvili yok
Elinde 1,27 trilyon dolarlık ABD Hazine tahvili bulunan Çin, Haziran itibariyle hala en çok ABD borcu tutan ülke. Ancak yabancıların elinde bulundurduğu tahvillerin içinde Çin'in oranı düzenli olarak düşüyor. 2011'de yüzde 28,2'yle zirve yapan oran Haziran itibariyle yüzde 20,6 seviyesinde.